Çocuğun istismardan korunarak, geleceğe üreten bir değer olarak yetiştirilmesi “insanı merkeze” alan aile ve toplum düzeninde gerçekleşebilmektedir. İçinde yaşadığımız toplumda sağlıklı, mutlu, iç dünyasında barışık ve topluma faydalı bireylere olan ihtiyacımız her geçen gün artmaktadır.
Çocukluk çağının, insan gelişiminin ve varoluşunun en değerli kazanımlarıyla biçimlenen önemli bir dönem olduğu hepimiz tarafından kabul görmektedir.
Bilinmelidir ki bu dönemde çocuğa yapılacak her yatırım, toplumun özünü oluşturan çocukların sağlıklı gelişmesi, eğitimi, özel olarak korunup gözetilmesini en üst düzeyde sağlayarak, toplumların gelişmişlik düzeyini ve insanlık sınavında en üst sırada yer alacağına işaret eder.
Çocuğa yönelik kötü muamele veya çocuk istismarı insanlık tarihi kadar eski olmakla birlikte çocuğun hayatını pek çok açıdan olumsuz etkileyerek, ileriki yaşantısına onarılması mümkün olmayan hasarlar bırakacağı kaçınılmazdır.
Bu anlamda topluma düşen sorumluluğun bilincinde olarak zaman kaybedilmeksizin çocuğa yönelik geliştirilen stratejilerin hayata geçirilmesi gerekmektir.
Bu kapsamda çocuk istismarının nedenlerinin belirlenmesi, çocuk istismarını önlemeye yönelik toplumsal çalışmalarda bir arada olmaya, sorgulamaya, üretmeye, çocuğun sağlıklı kişilik gelişiminde birincil öneme sahip aile kurumunun güçlendirilmesine, çocuk ve aileyi merkeze alarak, psikolojik sosyal yönleriyle destekleyecek kurum ve hizmetlerin toplumsal sorumluluk haline gelmesini önceliklendirmemiz şarttır.
Tüm çocukları, bağımsız bir birey olarak kabul ederek, haklarını öğrenen, kullanan, savunan, yetişkinlik yolunda atacakları sağlam adımlarda daha yaşanılır bir dünyanın, daha aydınlık bir geleceğin temelini oluşturmaları temennisiyle, sevgilerimi sunuyorum.
Serpil ÇAKIN
Kadın, Çocuk ve Engelli Ombudsmanı